ÜMİDİNİ KAYBETME
Ümidini hiçbir zaman kaybetmemeli ve korkmamalısın.
Bil ki insanları canlandıran ümit, öldüren yeistir.
Zorluklardan ve zıtlarınla rekabetten korkma. Korkmak, dışarıdan gelecek tesirlere yol verir. Dünyada her iş ve eşyada, ilerleme ve gelişmenin söz konusu olduğu hemen her yerde, zıtların karşılaşması ve rekabeti vardır. Baksana; atmacanın serçeye saldırıp rahatsız etmesi, o serçenin kabiliyetlerinin gelişmesine vesile oluyor.
Zamanın kıymetini bil!
Ömür sermayesi çok az, lüzumlu işler ise çok fazladır. Bununla birlikte, her yeni günle beraber sana ve bütün insanlara yepyeni bir âlemin kapısı açılır ve o âlemin her dakikası bir fırsattır. Dünkü gün senin elinden çıktı, yarına sahip olabilmek için ise, hiçbir dayanak noktan yok; öyleyse gerçek hayat olarak yaşadığın günü bil.
Hayat zannettiğimiz vaziyet, içinde bulunduğumuz andan ibarettir. Bu durumda zaman denilen bu sermayenin zerresini bile boşa harcamamalı, harcamama konusunu bir metot hâline getirmelisin. Zamanın altın dilimi olan şimdiyi (ân’ı) değerlendirmeye bakmalısın.
.
.
İmkânsızı isteme!
Kendini iyi tanı ve imkânsızı isteme. Herkes denizden kendi bardağına göre su alabilir, imkânsızı istersen, kendine kötülük edersin.
Meselâ bir dağdan uçmak niyetiyle kendini boşluğa bıraksan düşer parça parça olursun. Her alanda söz sahibi olacağım diye çalışma, uzmanlığın önemini bil. Büyük adam, her işte büyük demek değildir. Şunu da unutma ki; umuma el atan, umumu terk eder.
.
Bir hedefin olsun!
Mutlaka bir hedefin olmalıdır. Kafa ve gönlünü yüksek bir hedefe bağlamazsan, veya bir gâyeye sahip olduktan sonra onu unutursan, aklın ve zihnin benliğine teveccüh eder, onun etrafında dönmeye başlar. Bu durumda da bütün çalışmaların benlik ve bencillik hesabına geçer, güzel neticelerden mahrum kalırsın.
Sahip olacağın gâyenin yüksek olmasına bak, elindekiyle iktifa etmen, dûn himmetlik demektir. Unutma; değerin, uğruna savaştığın idealin ölçüsündedir. İnsanın mahiyeti ve kıymeti, himmet ve gayreti nispetindedir.
Himmet ve gayretin değeri de, başlı başına gaye ve gayretin büyüklüğüne göre belirlenir. Meselâ kimin himmeti milleti ise, o bir millettir. Bir milletin yapacağı kadar işe vesile olabilir
,
.
"Yeis öyle bir bataktır ki düşersen boğulursun.
Azmine sarıl sımsıkı, bak ne olursun!
Yaşayanlar hep ümitle yaşar,
Ümitsiz olan ruhunu vicdanını bağlar"
İnsanla beraber yaratılmıştır umut..hep var olmuş da, katık olmuş fakirin ekmeğine..
En zor anlarında, kulların sarıldığı dal olmuş..İnsan umuda yolculuk etmiş, nelerin kendisini beklediğini bilmeden..
Azim ve arzu ile dayanmış, hiç umudunu yitirmeden..Hep sabretmiş biteviye, bir gün bu hasretlik biter diye iğne ile işlemiş hasret dolu gergefi.. bitecek olan sevgiliye hasreti..
Ayakta tutmuştur onu, yaşatmıştır özlemleri, tutkusu var ya ..birde umutları ..
Oysa şeytan misali umutsuzluk.. karartır yarınları..
Umutsuzluk girdap gibidir, alır içine de yok eder inancını, imanını..Kararır da her yanın, kaybedersin..yolunu..aydınlığını..
Yaşananlar hayal olur birer ,birer sahnede..oysa tüm gerçekler saklıdır küçücük bir zerrede..
Yaradan vermede, kul istemede..umut; postacı olmuş kapıda beklemede..
Üşürsen seni örter, yetmeyeni yetirir, boş gönüllere güller eker, dost meclislerinde inciler döker..
Umut O'nun lütfüdür, umut O'nun aşı..Karamsar olma artık, sil gözündeki yaşı..
Korkma dünyadan, olumsuz bakma, ihlasla yap her işi..o zaman tutar SEVGİ elinden..unutma umut her şeyin başı..
Yaradan bilir her halinden, yeter ki sen unutma O'na olan kavlini..
Umutsuz olma, varsın bilmesinler derdini,
Yaradan bilsin yeter ki halini,
Artık yerden yere vurma kendini..
Kimin ne umudu varsa, ona o verilir, En büyük umudu da yüreğine Allah verir..
Yüce Mevlana'nın dediği gibi;
"Bizim kapımız ümitsizlik kapısı değil, yeter ki gel..."
Yorumlar -
Yorum Yaz